28 Ekim 2009 Çarşamba

BAKKAL AMCA


Başlığı görüp tipik bir bakkal hikayesi anlatacağımı sanmayın.Bakkal Amca dediğim kişi, yakın bir aile büyüğümüz.Henüz marketlerin ne olduğunu bilmediğimiz yıllarda bir bakkalı vardı.Ben de çoook küçükken kendisine bakkal amca diye hitabederdim.Bu gün 41 yaşındayım hala öyle hitabediyorum.

Geçenlerde bir gün, bu büyüğümüz, parkta düştü.Kafası yarıldı, kan revan içinde hastaneye kaldırıldı. Günlerce yoğun bakımda yattı. En sonunda eve çıktı. Çıktı çıkmasına da kafasına aldığı darbe yüzünden hafızasını kaybetti.

Seksenli yaşlarda bir adam bu anlattığım kişi.Onca yaşanmışlığı olan, bir dünya çocuk, gelin, damat, torun sahibi, kocaman bir ailesi var yani, kısaca sevdikleri ve sevenleri olan biri…

Hiçbirini hatırlamıyor.Fakat sıkı durun beni çok şaşırtan bir şeyi hatırlıyor.Neyi mi? Para…
Demek bu para biz insanoğlunun içine işlemiş, sen paranın satın alamayacağı şeylere sahip ol, onları unut, ama parayı hatırla…

Sağlık, huzur ve sevgiyle kalın Elif….

2 yorum:

  1. selam
    paranın en son ulaştığı nokta paronoya
    belirtiler açık ve net..
    Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; beyaz adam paranın yenmeyen birşey olduğunu anlayacak.
    Kızılderili atasözü

    YanıtlaSil
  2. offf yaaa. insanların en değer verdiği şeyin anıları olduğınu sanırdım.

    YanıtlaSil

Yorumlarınız için teşekkür ederim :)